Top

Sistem Tıp Merkezi Adana

Konum

0530 413 8641 / 0530 413 8642 / 0533 304 0365

PET-BT

PET-BT

PET, Ä°nsan vücudundaki organ ve dokuların metabolik eÄŸilimlerini belirleyen güvenilir görüntüleme yöntemidir. PET tetkiki sırasında vücudun bilgisayarlı tomografik tetkiki yapılarak PET incelemesinde anormal olarak izlenen bölgenin tomografik görüntüsünden vücuttaki hangi organ veya yapıya ait olduÄŸu yani anatomik yerleÅŸimi belirlenir.

Pozitron Emisyon Tomografisi / Bilgisayarlı Tomografi (PET / BT) entegre cihazı fonksiyonel düzeydeki görüntüleri kesitsel anatomik bilgiler ile deÄŸerlendiren eÅŸsiz bir sistemdir. Her yaÅŸ grubunda kullanılması mümkündür. Bilgisayarlı tomografi parçası yer belirleme, yani anatomik detay ve PET görüntü kalitesini artırmak, sayısal deÄŸerlendirmelerin doÄŸruluÄŸunu saÄŸlamak için kullanılır. Klinik kullanıma girmesi, özellikle onkoloji alanında devrim yaratmıştır. DiÄŸer önemli kullanım alanları kardiyoloji ve nörolojik bilimlerdir. Glukoz gibi basit ÅŸeker bileÅŸenleri, pozitron ışıması yapan ve dokuda sinyal oluÅŸturan sıvı madde haline dönüÅŸtürülerek damar yolu ile hastaya verilir. Pet cihazını çepeçevre saran ve dedektör olarak adlandırılan algılayıcılar dokulardan oluÅŸan bu sinyalleri toplayarak kaydeder. Kaydedilen bu sinyaller elektronik ortamda bilgisayarlar aracılığı ile üç boyutlu olarak görüntüler elde edilir. Vücutta var olan normal ve anormal bölgeler (metabolik fonksiyon bozukluÄŸu gösteren dokular) üç boyutlu olarak görüntülenir.

Hastalıklar önce organın fonksiyonunu, sonra yapısını bozar. Küçük miktar radyoaktif madde ile iÅŸaretli belirli molekülün kullanılması ve bunun vücutta dağılımının görüntülenmesi ile hastalıkların erken tanısı mümkün olur. Nükleer Tıp fonksiyonel düzeyde görüntüleme yapar. Ä°nsanda doÄŸal olarak bulunan elementlerin (karbon, oksijen, hidrojen ve azot) çoÄŸunun pozitron (pozitif yüklü elektron) ışıması yapan radyoizotopları bulunmaktadır. Bu ışımanın sonucunda oluÅŸan gama ışınlarının görüntülenebilmesi için pozitron emisyon tomografisi isimli cihaz gerekmektedir. Pozitron yayan izotopların yarı ömürleri dakikalar, hatta saniyeler ile ifade edilir. Pozitron yayan radyonüklidlerin en önemli özelliÄŸi daha önce de vurgulandığı gibi organizmada doÄŸal olarak yer alan atomların radyoizotopları olmasıdır. Bu mantık ile insan vücudundaki her molekülün ve ilgili mekanizmanın görünebilir hale gelmesi mümkündür. Bu moleküler düzeyde görüntüleme anlamına gelmektedir.

Sistem Tıp’ta kurulan PET / BT sistemi teknolojinin geldiÄŸi son noktadır. Bu sistem ile yaklaşık dört milimetre boyunda ve metabolik olarak aktif lezyonlar görüntülenmektedir. Halen kullanımda bulunan sistemler yedi - sekiz milimetrelik lezyonu gösterebilirken, elimizdeki teknoloji ile bu deÄŸer yaklaşık dört milimetreye düÅŸmektedir. Bu mükemmel görüntülemenin yarı doz, en düÅŸük radyasyon dozu ve yarı zamanda saÄŸlandığı düÅŸünülürse gelinen nokta hayranlık uyandırıcıdır.

Onkoloji hastalarında, iyi - kötü huylu kitlelerin ayrımını saÄŸlamada, kanserin evrelendirilmesinde, tümörün habaset derecesinin ve organ içerisinde yaygınlığının, tüm vücut metastazlarının belirlenmesinde, nüksü saptamada, tedavi yönteminin seçilmesinde, tedavi cevabının deÄŸerlendirilmesinde, radyoterapi planlamasında gerçek tümör kitlesinin belirlenerek doÄŸru yerin doÄŸru dozda ışınlanmasını saÄŸlamada kullanılır. Bu deÄŸerlendirmeler kantitatif (sayısal) bilgi ile de desteklenir. Bu sayısal deÄŸerler ile tümör davranışının anlaşılması mümkün olur. Onkolojik hasta grubunda, PET tek seferde tüm vücudu görüntülemesi ile diÄŸer tüm görüntüleme yöntemlerinin toplamından daha fazla bilgi veren eÅŸsiz bir yöntemdir. Sonuç olarak, PET / BT olmaksızın birçok onkolojik hastanın deÄŸerlendirilmesi olanaksızdır.

Günümüzde bütün bunlar için en yaygın kullanılan molekül iÅŸaretli glukozdur. PET sistemlerinde kullanılan yaklaşık 200 molekülden biridir. Ä°ÅŸaretli ÅŸeker molekülü, tümör hücrelerinin glukozu kullanma hızının artması prensibine baÄŸlı olarak tümör metabolizmasını gösterir. Bunun yanında iÅŸaretli amino - a sitler ile proteinler, DNA, reseptörler, antikorlar, hormonlar, ilaç molekülleri, enzimatik yollar görünür ve ölçülür hale getirilebilir.

PET / BT akciÄŸer nodüllerinin habaset potansiyelini araÅŸtırmada, akciÄŸer kanseri, lenfoma, melanoma, kalın bağırsak - rektum, baÅŸ - boyun, özefagus kanserleri, meme, tiroid ve diÄŸer endokrin tümörlerde, genito - üriner, pankreas, karaciÄŸer, merkezi sinir sistemi, kas - iskelet sistemi tümörlerinde kullanılmaktadır. Unutulmaması gereken nokta, bu tümörlerin hepsinin tek bir molekül ile görüntülenmesinin mümkün olmadığıdır. Tümör tipine ve yerleÅŸtiÄŸi organa baÄŸlı olarak iÅŸaretli moleküler farklılık gösterir.

Pozitron Emisyon Tomografisi nörolojik bilimlerde ve psikiyatride, beyin glukoz metabolizmasını, oksijen tüketimi ve kan akımını göstermede, Alzheimer hastalığı ve diÄŸer bunama nedenlerinin ayırıcı tanısında, epilepsi odaklarının saptanmasında, sinir sistemi ile ilgili birçok reseptör ve molekülün görüntülenmesinde kullanılmaktadır. Buna en yaygın örnek Parkinson hastalarında dopamin reseptörlerinin durumunun ve tedaviye cevabın deÄŸerlendirilmesidir. DiÄŸer hareket bozukluklarının ayırıcı tanısında da uygulama alanı mevcuttur.

Kardiyolojide, koroner arterlerin kan akımının sayısal olarak belirlenmesi ve koroner arter hastalığı tanısı, kalp kasının yaÄŸ asidi, glukoz metabolizması ve oksijen tüketiminin gösterilmesi, reseptörlerin görüntülenmesi PET ile mümkündür. Kalp krizi geçiren hastalarda geri kalan canlı kalp dokusu ve miktarını belirlemede ve bu sayede revaskülarizasyondan yararlanacak hastaların seçiminde de kullanılmaktadır.

Eklenme Tarihi: 13.02.2017
Toplam Sayfa Gösterimi: 11758